KARDEŞ KISKANÇLIĞI
KARDEŞ KISKANÇLIĞI
Kıskançlık, büyük kardeşin artık sevilmediğini hissetmesine ve
pabucunun dama atılmasına yol açan, ikinci bir kardeşin dünyaya gelmesiyle
başlayan ve dünyanın her yerinde görülen evrensel bir olaydır.
Kıskançlığa yol açan en büyük etken büyük kardeşin,anne babasının
sevgi ve ilgisini kardeşiyle paylaşamamasıdır.Hiç kimse çok sevdiği bir şeyini
başkasıyla paylaşmak istemez. Ağabey, kardeşinin dünyaya gelişini trajedi
olarak algılar. Evin kralı konumundayken hiç beklenmedik bir zamanda,
krallığına ortak olan ve yaşamını alt üst eden bir kardeş çıkagelir. Bu yeni
misafirin kardeş olması,ona karşı kıskançlık ve kızgınlık duygularının
oluşmasında bir engel teşkil etmez.
Kimi çocuklar, kardeşlerinin dünyaya gelişiyle, bebekliklerine dönerek
kıskançlıklarını dışa vurur. Bu davranış bozukluğu, daha çok altını
ıslatma,emzik emme,parmak emme ve annesiyle yatmak isteme, bebek gibi
konuşma olarak kendini gösterir.Çocuklar bu davranışlarına mantıklı nedenler
bulamaz ve bu davranışlarından dolayı kendilerine yöneltilen suçlamalara da
bir anlam veremez. Kıskançlığı yoğun olarak yaşayan çocuklar, kardeşlerine
fiziksel zararlar verebilir.Kardeşinin çimdikleme,yumrukla vurma ya da daha
ileri giderek bıçağı kardeşine batırmaya çalışma gibi davranışlarda
bulunabilir.Bu nedenle ana baba,büyük kardeşi bebekle çok fazla yalnız
bırakmamalıdır.
Bebeğin gelişiyle beraber tamamen ilgisiz bırakılan çocuk, anneden
uzaklaşabilir.Artık sevilmediğini ve istenmediğini düşünerek depresyona
girebilir.İçe kapanabilir,oyun ve yemek düzeni bozulabilir; ayrıca uyku sorunları
da başlayabilir. Huzursuz ve mutsuz görünebilir.Çevresindekilere öfkeli tepkiler
vererek sakinleşmekte zorlanabilir.Baş ağrısı, mide bulantısı gibi psikosomatik
belirtiler görülebilir.
KISKANÇLIĞA YOL AÇAN ETKENLER
Kardeş kıskançlığı, sevgi kadar doğal bir duygudur,ama olumsuz bir
duygudur. Bu duygunun yoğunlaşmasına yol açan etkenler şöyle sıralanabilir.
-Büyük çocuk kardeşin gelişiyle ilgi ve sevgiden yoksun bırakılır ise,
kıskançlık yoğunlaşabilir.İlgi ve sevginin dağılımında denge korunursa
kıskançlık, en alt sınıra çekilebilir.
- Küçük kardeşin gelişiyle, büyük çocuğun okula veya bir akrabanın
yanına gönderilmesi, kıskançlıkla beraber terk edilme duygusunun
oluşmasına neden olabilir.
-Kardeş kıskançlığını tırmandıran diğer bir etken ise, anne- baba
tarafından yapılan kardeşler arası kıyaslanmalardır: " Kardeşin senden
daha güzel yürüyor ", " Ağabeyinin dersleri seninkinden daha iyi ",
" Neden ablan kadar çalışkan olmuyorsun? "
- Erkek ve kız kardeşlerin bulundukları durumlarda kıskançlık
belirginleşmeye başlıyabilir. Anne ve babalar her ne kadar ayrım
yapmadıklarını söylese de bazı aile yapıları erkek çocuğa daha farklı
ayrıcalıklar tanır. Aile içinde ister istemez bu ayrım ortaya çıkar.
KISKANÇLIKLA BAŞ EDEBİLME
Kardeşler arası kıskançlığı yok etmenin herhangi bir yolu yoktur ve
tamamen ortadan kaldırılamaz, ancak hafifletilebilir. Bunun için doğumdan
önce ve doğumdan sonra alınması gereken önlemler vardır.
DOĞUMDAN ÖNCE YAPILMASI GEREKENLER
- Kıskançlığı en alt düzeyde tutmanın tek yolu, çocuk evin tek çocuğu
konumundayken bütün istekleri yerine getirilmemelidir. Yani
şımartılmamalıdır.İlgi ve sevgi normal bir seviyede tutulursa kardeşin
gelişiyle de çocuk aşırı kıskançlık durumları yaşamayacaktır.
- Çocuk, psikolojik olarak kardeşinin gelişine hazırlanmalı ve aileye
katılacak ikinci çocukla ilgili bilgiler verilmelidir. Daha bebek gelmeden
çocuğun ruhunda kardeşine karşı sevgi oluşması sağlanabilir.
- Çocuğu bebeğin gelişine hazırlarken kaygılı olunmamalıdır.Bazen anne
ve babalar öyle kaygılanır ki, bu kaygı çocuğa da yansır." Sakın
kardeşini kıskanma", " Hiç korkma, seni de kardeşin kadar seveceğiz ",
" Ona ne alırsak,aynısını sana da alacağız " yada " Sen bizim ilk göz
ağrımızsın, seni hep daha çok seveceğiz" gibi ifadeler çocuğu daha da
kaygılandırır.
- Bebekle ilgili yapılan hazırlıklarda abartıya kaçmamak gerekir.
DOĞUMDAN SONRA YAPILMASI GEREKENLER
-Anne bebekle ilgilenirken büyük çocuğu tamamen ilgiden mahrum
etmemelidir.
- Anne- baba çocuğa olan sevgisini sözlerden ziyade davranışlarıyla
göstermelidir.
- Büyükanne/baba ve misafirler daha çok bebekle ilgilenirler. Gerekirse, büyük
çocukla da ilgilenmeleri için yönlendirilmelidir.
-Bebeğin uyuduğu ortamda gürültü çıkarttığı için sert tepkide bulunmak,
çocuğun kıskançlığını arttıracaktır. Sert tepki ve ceza yerine daha sakin
ifadelerle uyarılmalıdır.
- Bebeğe zarar verir endişesiyle çocuk,devamlı bebekten uzaklaştırılmaya
çalıştırılmamalıdır.Zarar verici davranışlara yöneldiği hissedildiğinde
uyarılmalıdır;ancak uyarının boyutu kabul edilebilir düzeyde olmalıdır.
- Kardeşler arası kıyaslamalar asla yapılmamalıdır.Çünkü her biri ayrı yetenek
ve ilgiye sahiptir.
- Hamilelikten önce çocuk anne-babasının yanında yatarken,hamilelikle beraber
çocuğu başka bir odada yatırmak yanlış bir davranıştır.Ayrıca kendi odasında
yatan çocuğu, bebeğin doğumundan sonra kıskanmasın diye, ana-babasının
odasına almak da doğru bir davranış değildir.
- Bebeğin bakımıyla ilgili işlerde büyük kardeşin yardım etmesi sağlanabilir.
Çocuk verilen görevi yerine getirdikten sonra övücü sözlerle ödüllendirilebilir.
Bu tür etkinlikler zamanla alışkanlık haline getirilirse, çocukta kıskançlık yerine
koruyuculuk duygularının gelişmesini sağlar.
- Aile içinde işbirliğine önem verilmelidir. Çocukların ilgi ve yeteneklerine göre
ayrı ayrı sorumluluklar verilmeli, gösterilen çaba yüreklendirilmelidir.
- Çocuğun duygularıyla yüzleşmesi sağlanırsa fiziksel şiddet içeren davranışlar
yok olabilir. Örneğin çocuk büyük ise,kardeşi hakkındaki duygularını açığa
çıkarmasına etkin dinlemeyle yardım edilebilir.
- Kıskançlıktan dolayın kötü bir çocuk olmadığı mesajı verilmelidir. Aksi takdirde
çocuk kendini suçlu hissedecektir.
-Çocuk aileye yeni katılan kardeşinden önce nasıl bir konumda ise, kardeş
geldikten sonra da bu konumu çok az değişiklikle aynen korunmalıdır.
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
Adres:
Adres Bulgurlu Mah. Sağlam Sokak No15 Üsküdar/ İSTANBUL
Telefon
02163355495